Kayıtlar

Şubat, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Herkes giderken Mersin’e, biz gitmeyelim tersine

Troya kazılarının başkanı ve tam bir Türkiye hayranı olan rahmetli Osman Manfred Korfman, herkese Troya’yı anlattığı zamanlarda, hep şöyle derdi: “Troya’ya zenginliğini rüzgar verdi. Aynı rüzgar halen var. Bugün de farklı yönlerden zenginlik katarak.” Ben bu sözleri, rüzgar her seferinde yüzüme vurunca hatırlarım. Bazen bıçak gibi keskin olan rüzgar genellikle sakin sakin varlığını hissettirir. Özellikle yaz aylarında o rüzgar olmadığında hepimiz yüksek nem ve sıcaklık nedeniyle nasıl da bunalıyoruz. Coğrafi koşullar nedeniyle hiçbir zaman yitirmeyeceğimiz bu kaynak, ilimizi Türkiye’nin en verimli rüzgar kapasitesine sahip ikinci ili (birincisi Sinop) yapıyor. Bu kaynak elimizde ve her zaman da olacak. Geçtiğimiz haftanın en çok tartışılan konusu, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın önderliğinde yapılması hedeflenen yat limanı ve onun çevresinde “siz kimsiniz” sözü üzerine gelişen diyaloglar idi. Sayın Bülent Engin, Ticaret ve Sanayi Odası başkanlığına seçildiği 2010 yılında yerel g

Yat limanı çevreci olabilir mi?

Tarih boyunca neredeyse tüm uygarlıklar deniz kenarlarına kuruldu. İnsanoğlu yaşam mücadelesini verir iken, suya gereksinimi hep vardı. Yaşam devam ettikçe de devam edeceğinden kimsenin kuşkusu olmasın. Biyolojik ihtiyacın ve yaşam döngüsünün ötesinde, su tüm insani gelişmelerde de önemli rol olynadı. Ticaret ve ulaşım su üzerinden (deniz ve nehir)gelişti. Kara uygarlıkları güvenlik gerekçesi ile hareket etmediler ama su kenarındaki tüm uygarlıklar su kanallarını kullanarak çok uzaklara gitmenin yollarını aradılar. Düşünün bir kere, Avustralya yerlileri olan Maorilerin kökeninin Asya olduğu ve Okyanusya adalarını ziyaret ederek bu kıtaya yerleştikleri tezi bugün artık kesin olarak kabul edilmektedir. Çok uzun yıllar bu kentte, başka birçok kente örnek olan projeler gerçekleştirildi. Bunların belki de tartışmasız en önemlisi Yerel Gündem 21 süreci ve kentlilerin de içine çekilmeye çalışıldığı yerinden yönetim ve yönetişim kavramları oldu. Türkiye’deki belki de en başarılı uygulamalard