Kayıtlar

Nisan, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yeşile Hasret Kentler

Bazı zamanlar Google’ın harita programını kullanmam gerekiyor. O zamanlarda Çanakkale’nin uzaydan görüntüsü beni hep üzüntüye itmiştir. Kent içinde dolaşır iken aslında çok dikkatimizi çekmeyen bazı ayrıntılar, o gökyüzü görüntüleri ile ortaya çıkıveriyor. Bir şeye iyice vakıf olmak için hep uzaktan bakın derdi büyüklerimiz. Ne kadar haklı oldukları ortada. Çanakkale’de yeşillik alan hiç yok denecek kadar az farkında mısınız? Uzun zamandır bunu dile getirmeyi düşünür iken, Boğaziçi Üniversitesinin Çevre ve Fotoğrafçılık kulüplerinin ortak hazırladıkları bir yarışmanın afişi ile karşılaştım. Afişte kullanılan resim ve yarışmanın ismi beni bu yazıyı yazmaya itti. Aslında sorunun sadece Çanakkale’nin değil, tüm kentlerimizin sorunu olduğunu o zaman düşündüm. İlk kent yerleşiminin Anadolu topraklarında olması ile övünürüz. Troya bile 9 defa üst üste kurulmuş bir kent olarak tarihte yerini alır. Günümüzden neredeyse 6bin yıl öncesine kadar uzanan şehirleşme, özellikle ortaçağda ken

Yeşil binalar

Resim
AKP hükümeti son günlerde kentsel dönüşüm kavramı üzerinden yeni politikalar geliştirmeye çalışıyor. Kenti yeniden değerlendirmek, yeni rant alanları yaratmak istiyor. Bunu kentimizde de görüyoruz. Türkiye’nin her köşesi aslında kentsel dönüşüm kavramı ile yeniden elden geçiriliyor. Tabii ki bu esnada çevreye en fazla zarar veren ülke seçiliyoruz ama gelişme için her yolun mübah sayıldığı politik yaklaşımlar için bunların önemi yok. Gelişmeye hayır demek için de yerine mutlaka yeni ve uygulanabilir alanlar yaratmanız gerekiyor. Hükümetimizin en çok önemsediği kavram olan konut politikası üzerinden gidersek, doğa ile uyumlu, kendi enerjisini üreten veya minimum enerji tüketen konutlardan bahsetmemiz gerekiyor. İşte burada “yeşil binalardan” bahsediyoruz. Yeşil bina dediğimiz zaman en genel tanımıyla çevresel açıdan sürdürülebilirlik öncelikleri gözetilerek tasarlanıp inşa edilmiş bina akla geliyor. Bu aşamada temel bazı kurallar var. Bunlardan sırası ile söz edersek; a. Arazi seçim

Zehirlenen Tarım ve Çanakkale Tarımını Bekleyen Tehlike

Greenpeace, tüm dünya çapında faaliyet gösteren bir çevre örgütü. Neredeyse her ülkede bir irtibat noktası var. Her ülkenin irtibat noktaları da o ülkenin çevresel etkilerini göz önüne alarak çeşitli etkinlikler gerçekleştiriyor. Örneğin bizim ülkemizde gerçekten ölmek üzere olan balık neslinin korunması için yavru balık yakalanmasını engellemek üzere bir kampanya gerçekleştirdi. Bunun için araştırmalar yaptı ve bu araştırmayı da “Seninki kaç santim” gibi muzip ama etkili bir tanıtım kampanyası ile destekledi. Hatta bunun için Çanakkale’ye de geldi. Aynı şekilde nükleer santral ve Çan’daki termik santral nedeniyle Çanakkale’nin de yakından tanığı bir örgüt. Tamamen bağımsız olan bu örgütün Almanya’daki birimi, Almanya’daki tüketicinin mutfağına dünyanın her bir köşesinden gelen gıda ürünleri üzerinde yönelik bir araştırma yapmış. 2009-2010 yıllarını kapsayan bu araştırma, bir ulusal gazete aracılığı ile duyurulunca herkesin dikkatini çekti. Türkiye bu raporu konuşmaya başladı. Tarım Ba