Teşekkürler Çanakkale

Geçtiğimiz hafta Çarşamba günü NTV’nin Çanakkale Olay gazetesini kaynak göstererek, bir haber yaptı ve sonrasında da bu habere web sayfasında yer verdı. İstanbul merkezli “Fikir Sahibi Damaklar” ve Greenpeace örgütünün, lüfer balıklarının yaşayabilmesi için açmış oldukları kampanyayı sizlere buradan tanıtmış idim. Hatta kampanya çerçevesinde Greenpeace üyelerinin Çanakkale’ye gelerek, Su ürünleri kooperatifinin eylemine destek verdiklerini, bu eyleme de Sayın Valimiz ve Sayın Belediye Başkanımızın da katıldığını da belirtmiştik. Köşemizde yer alan bu haberlere hatırlayacaksınız, Çanakkale’den destek veren ve Çinekop ve Sarıkanat satmayarak Lüferlerin büyümesi için destek veren lokantalara da teşekkür etmiş idim. ama en büyük teşekkürü gerçekten Çanakkale halkı hak etti. Şimdi bunun hikayesini anlatayım sizlere.
Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı Haziran 2011 tarihi itibari ile lüfer balığının avlanma boyunu 14 cm’den, 20 cm’ye çıkardı. Bu, yeterli olmasa bile çok önemli bir başarı idi. Bu başarıda iki kurumun özverili çalışmaları yadsınamaz. Fikir Sahibi Damaklar grubu, lüfer balığının büyümesine izin verilmeden yakalanmasına karşı çıkmak için ve bu alanda büyük bir duyarlılık yaratmak için çok geniş kapsamlı bir kampanya başlattı. Bu kampanyaya uluslar arası çevre örgütü Greenpeace de destek verdi. Her iki kurum öncülüğünde bakanlığa yapılan uyarılar, bakanlığın, büyük balıkçıların itirazlarına rağmen, olumlu bir karar alarak lüfer balığının avlanma boyunu arttırması ile son buldu. Buna göre artık çinekop ve sarıkanat balıkları yakalanmayacaktı. Fakat balıkçı teknelerinde bulunan ağların aralık genişliği daha küçük balıklara göre ayarlı olduğu için yine de bu balıkların avlandıklarını biliyoruz. Buna engel olacak kurum tabii ki Tarım Bakanlığının yerel teşkilatları. Çanakkale’de de yakalanan çinekopları satmak isteyen balıkçıları fark eden bazı kentliler, Tarım Bakanlığının ihbar hattı olan 174’ü arayarak, bu balıkların satılmasını engellediler (eğer sizde görürseniz lütfen 174’ü arayarak ihbarda bulunun). Hemen devreye giren bakanlık yetkilileri balıklara el koydu. Su ürünleri kooperatifi başkanı Mehmet Özkurnaz’da bakanlık yetkililerinin el koyduğu balıkları, hal yasası gereğince satın aldı ve balık tezgahlarında satılmasını engellemek için kentlilere ücretsiz dağıttı. Bu haberi bu kadar ayrıntısı ile izleyen ve yayınlayan Olay gazetesine teşekkür ederiz. Fakat haber burada kalmadı ve Çanakkale sınırlarını aşarak NTV gibi ulusal alanda yayın yapan bir TV’de yayınlanınca, çok daha geniş bir yankı buldu. Gerek Fikir Sahibi Damaklar grubundaki dostlarımızdan, gerekse Greenpeace’den arkadaşlarımız arayarak Çanakkale’deki bu duyarlılığa teşekkür ettiler. Tabii ki bu teşekkürün asıl sahipleri sizlersiniz.
Fakat daha bir gün geçmişti ki, İstanbul boğazında toplanan büyük tekne sahipleri ve büyük balıkçılar, büyük bir eylem yaparak, Bakanlığı bu kararından vaz geçirmeye çağırdılar. Bu eylem de ulusal medyada çok büyük yer tuttu. Fakat bakanlık eylemden sonraki ilk açıklamasında, böyle bir karar değişikliği düşünülmediğini ifade etti.
Bütün bunları sizlere anlatmamın sebebi, lüfer balığının stoklarında çok büyük bir azalma var. Büyümesine izin verilmeden daha yavru iken yakalanan çinekop ve sarıkanatlar ise, balığın lüfer boyutuna gelmesine izin vermiyor. Bunu engellemek, çocuklarımızın da lüfer balığı yiyebilmesini sağlayabilmek için hepimizin el ele vermesi gerekiyor. Bir yıl veya iki yıl, dişimizi sıkarak küçük balıkları tüketmememiz gereğini hepimiz uygularsak, iki sene sonra, hem balıkçımız daha büyük balık yakalayarak mutlu ve daha çok getiriye sahip olacak; hem de önümüzdeki nesiller de lüfer balığının tadını unutmayacak.

Bunu çocuklarımıza borçluyuz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Enerji üretiminde değişim ve Kooperatifler

TÜRKİYE'DE ENERJİ DÖNÜŞÜMÜNÜN İLK ADIMLARI

2009 Sakarya Ünivesitesi Kadın Sempozyumu Bildirisi